Kentsel Dönüşümde Ev Sahibi Olmanın Avantajları ve Riskleri
Kentsel dönüşüm, özellikle büyük şehirlerde eski yapı stoğunun yenilenmesi ve şehirlerin depreme dayanıklı hale getirilmesi için önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak bu süreç, ev sahipleri için hem büyük fırsatlar hem de bazı riskler barındırıyor. Bu yazıda, kentsel dönüşüm sürecinde ev sahibi olmanın avantajlarını ve karşılaşılabilecek olası riskleri ayrıntılı olarak ele alıyoruz.
Kentsel Dönüşüm Nedir?
Kentsel dönüşüm, riskli yapıların yıkılıp yerine modern, güvenli, çevre dostu ve yaşanabilir yapıların inşa edilmesi sürecidir. Türkiye’de bu süreç, 2012 yılında çıkarılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile yasal zemine oturtulmuştur.
Kentsel Dönüşümde Ev Sahibi Olmanın Avantajları
-
Depreme Dayanıklı Yeni Konutlar: Kentsel dönüşüm süreciyle birlikte eski ve riskli yapılar yıkılarak, yeni yönetmeliklere uygun olarak inşa edilen depreme dayanıklı binalar yapılır. Bu da can ve mal güvenliğini önemli ölçüde artırır.
-
Mülkün Değer Kazanması: Yeni yapılan binalar modern yaşam alanları sunar ve bu da mülkün değerini artırır. Yenilenmiş bir daire, hem satışta hem de kirada daha yüksek getiriler sağlayabilir.
-
Modern Yaşam Alanlarına Geçiş: Yalıtım, asansör, otopark, güvenlik sistemleri gibi yeni nesil özelliklerle donatılan binalar, daha konforlu bir yaşam sunar. Eski apartmanlardaki teknik sorunlar da bu sayede ortadan kalkar.
-
Vergi ve Harç Muafiyetleri: Kentsel dönüşüm kapsamındaki işlemler için devlet, çeşitli vergi ve harç muafiyetleri sağlamaktadır. Tapu harcı, noter ücreti ve KDV gibi birçok masrafta indirim veya muafiyet uygulanabilir.
-
Finansal Destek ve Kira Yardımı: Ev sahipleri için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kira yardımı, taşınma desteği ve faiz destekli kredi gibi teşvikler sunulmaktadır.
Kentsel Dönüşümde Karşılaşılabilecek Riskler
-
Süreçte Yaşanabilecek Gecikmeler: Müteahhit firma, belediye onayları, teknik sorunlar gibi nedenlerle proje uzayabilir. Bu da ev sahibinin uzun süre kira ödemesi ya da belirsizlik yaşaması anlamına gelir.
-
Müteahhit Seçiminde Hatalar: Deneyimsiz ya da güvenilir olmayan bir müteahhit ile anlaşmak; inşaat kalitesi, maliyetler ve sözleşme hükümleri açısından büyük riskler yaratabilir. Bu da dava süreçlerine yol açabilir.
-
Anlaşmazlıklar ve Ortak Karar Alma Güçlüğü: Apartmanda tüm kat maliklerinin uzlaşması gerekebilir. Ancak bazı maliklerin itirazları veya farklı beklentileri süreci tıkayabilir.
-
Geçici Konaklama Sorunu: Ev yıkıldıktan sonra yeni bina tamamlanana kadar kira yardımı yapılsa da, yaşanacak yeni bir yer bulmak, taşınmak gibi işlemler stresli olabilir.
-
Metrekare ve Kat Kaybı Riski: Yeni imar planına göre, eskiye kıyasla daha az metrekareye sahip bir daire ya da daha alt bir katta yer alan bir konut alma durumu olabilir.
Riskleri Azaltmak İçin Nelere Dikkat Edilmeli?
- Sözleşme: Detaylı ve noter onaylı bir sözleşme yapılmalı. Teslim süresi, daire büyüklüğü, ortak alan hakları net belirtilmelidir.
- Müteahhit Seçimi: Daha önce benzer projelerde çalışmış, referansı güçlü firmalarla anlaşılmalı.
- Hukuki Danışmanlık: Gerekirse bir avukat ya da gayrimenkul hukuku uzmanı ile ilerlenmeli.
- Ortak Karar: Apartman sakinleriyle ortak hareket edilmeli, süreç şeffaf ve uzlaşıyla yürütülmelidir.
Sonuç
Kentsel dönüşüm, doğru planlama ve bilinçli adımlarla hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli fırsatlar sunar. Ev sahipleri için riskler olsa da, bu riskler doğru yönetildiğinde modern, güvenli ve değerli bir yaşam alanına kavuşmak mümkündür. Bu nedenle ev sahiplerinin süreci iyi araştırması, profesyonel destek alması ve bilinçli kararlar vermesi büyük önem taşır.